Muristek
PES ETMEK YOK !..
İki günde tamamlanan maçta Çaykur Rizespor, Hamza Hamzaoğlu yönetiminde iç sahada 6. Galibiyetini Antalyaspor karşısında aldı.
Rizespor ligde bıçak sırtı gidiyor. Haftalardır küme düşme potasında yer alan ekibimiz kendisinden beklenilen bir türlü seri iç saha dış saha galibiyetleri gelmeyince bu böyle devam edecek gibi gözüküyor.
Devam edecek gibi gözüküyor diyorum çünkü bu kadro buna müsait. Sezon başında oluşturulan kadro maalesef mücadele gücüne dayalı bir kadro. Bu takımın kapasitesi sahada savaşacaksın, ekmeğini taştan çıkaracaksın, pozisyon şansı yanında olacak maçın hakemi de ortada maç yönetirse üç puanı alırsın. Özellikle deplasman maçlarından galip gelmek Temmuz ayında kırmızı kar yağması ile eşdeğer bir durum. Deplasmanlarda çok kırılgan bir yapımız var. İlk golü yedikten sonra çok çabuk dağılan , savunma hataları üst düzeyde olan, orta sahan üretimden yoksun , forvet bölgesi pozisyon bulmakta üst düzey zorluk çeken bir takım ile deplasmanda puan çıkarmak hayal ötesi bir şey.
Deplasman maçlarına parantez açmamda ki sebep, bu takım bu sezon eğer bu ligde kalacaksa mutlaka arada bir deplasman maçlarından üç puan ile dönmesi gerekiyor. Bu yüzdendir ki Hamza hoca özellikle deplasman maçlarında eski maçları bir tarafa bırakarak yeni bir şeyler denemeli.
Antalyaspor iç saha galibiyetine gelecek olursam tek kelime ile “hayati” bir üç puan derim size. Bu maçta kaybedilecek olan puan bizim adımıza Bülent Ersoy ablamızdan “ dönülmez akşamın ufkundayım, vakit çok geç ..“ şarkısını dinleme vakti geldiğinin erkenden habercisi olacaktı. Ligin geride kalan haftalarında da böyle bir karamsarlığa kapılacağımız bir umutlanacağımız birçok maça çıkacağız. Burada anahtar kelime pes etmeyeceğiz. Pes edersek zaten en başta kaybederiz. Rizeli pes etmez, inatçıdır. Başkan ve yönetim, teknik kadro ve futbolcular, asla pes etmemeli. Pes etmeyecek olan son kişi ise yeşil – mavili takıma gönülden destek veren taraftarlar. Bu takım bizim, başka takımımız yok. Olan oldu. Bu sezon başından beri gömleğin düğmelerini baştan beri yanlış ilikledik. Çok güvenilen oyuncular maalesef fos çıktı, bu takımı toparlamak hiçte kolay olmadı. Onun içindir ki asla pes etmek yok. Son düdüğe kadar savaşmaya devam edeceğiz.
Her şeye bir hayır vardır derler. İşte tam bu noktada bir gün önce 22. Dakikası oynanan maça aslında biz çok kötü başladık. Deniz ile net bir fırsat bulduk ama o da zemine takıldı, ertesi gün kaldığı dakikadan itibaren temiz bir sahada oynanan maça bu kez biz iyi başladık ama konuk takım ilk kaleye yoklamasında kalecimiz Tarık maalesef “dalgın” yakalandı ve topu filelerimize gördük 0 – 1
Ekstra bir gol ile deplasmanda öne geçen Antalyaspor ilk yarının son dakikası içinde Antalyalı Selim Ay’a kontrolsüz yüklendi ve VAR sonrası kazanılan haklı bir penaltı atışı ile devreye 1 – 1 beraberlikle girdik. Bu gol bizim adımıza büyük bir moral olurken, Antalya adına bence yıkımın başlangıcı oldu diyebilirim.
İkinci devre sağlı sollu yüklendik ama işi yine bir duran top ile bitirdik. Boldrin’in bu sezon adrese teslim ortasında kaptan Gökhan klasik on direk koşusu ve kafa golü ile tabela bu kez bizim lehimize değiştiğinde dakikalar 58’i gösteriyordu. Bu maç bu skorla biter mi ? tartışmaları basın tribünde bir birlerimize sorduk ortak karar Hamza hocaya bağlı cevabında buluştuk. Özellikle orta sahada Eric Sabo gibi hayalet bir oyuncu ile nereye kadar gideceğiz, Şişş Hamza hoca değiştir artık bağırmaları sonrası Hamza hoca da gördü ve kulak verdi. Gerçekten bu Eric Sabo’ya ne buluyorlar. Hadi biz bir şey göremedik ama devre arası transferinde bile bu oyuncu için kulübün kapısına yatan birçok takım olduğunu biliyorum. Bu ağır sahada etliye, sütlüye hiç karışmayan formasında kar beyazı dışında hiçbir leke olmayan bu oyuncu maalesef bizim adımıza tam bir el freni.
Yapılan değişiklikler bizim adımıza Bolasie, Umar ve Dabo üçlüsünden bence en faydalı olan Dabo idi. Dabo bence bu ligin oyuncusu. Tam bir affedersiniz kaşar. Bu oyuncu kalan süreyi eritmede profesyonelce taktik fauller almasına biliyor. Bu ligde bu tip oyuncular özellikle öne geçtiğin maçlarda çok iş görür. Bakınız Antalyaspor’a öne geçtiği zaman bir taç atışını bile kaç saniye de kullandılar? ..
Dünkü 3 puanı bence savunma hattımız aldı. Kazanılan penaltı atışında stoper Selim Ay, kazanılan golde sağ bek Gökhan Gönül, hatalı bir gol yese de maçın son bölümünde Fransız santrafor oyuna taze kuvvet olarak giren Criveli’nin altı pastan bazukasını çıkartan kaleci Tarık ve öz evladımız stoper Emirhan galibiyetin baş mimarları oldular. Emirhan’a forma vermeyip, stopere Gökhan Gönül’ü çeken hocaya da buradan selam olsun!..
Son söz olarak transfer. Savunmaya acil takviye, orta sahaya taze kuvvet ve özellikle Remy ile zararın neresinden dönersen kardır hesabı altında biran önce helalleşmeli. Bu ligin sonu enteresan şeylere gebe olacak. Her şeye hazırlıklı olalım. 6 galibiyete en az 6 galibiyet ve üzeri gerekiyor. Baraj bu sezon çok yükselecek, büyük takımlar baraj kapaklarını şimdiden açtılar. Bizim adımıza en başta yazdığım gibi pes etmek yok. Son maç son düdüğe kadar mücadele şart ve biran önce deplasman maçlarından puan veya puanlar almalıyız.