Yerel >> Ajans 53


BAMBAŞKA BİR İNSANDI


Link [2022-02-11 19:59:05]



 

BAMBAŞKA BİR İNSANDI

Çaykur Rizespor tarihine ve Rize şehrine iz bırakan bir isim..

Çok üzgünün.. Gerçek bir Rizesporluydu..

Kurulduğu günden beri iyi günde de kötü günde de hep Rizespor’un yanındaydı..

Bu kulübe bazı başkanlar geldi, geçti. Başkan oldukları zaman stadın yerini öğrendiler, başkanlığı bıraktıktan sonra da daha stadın yanından geçmeyen isimler oldu.

Muharrem amca,  pandemi  öncesine kadar ( 90 ) yaş Rizespor’un hiçbir maçını kaçırmadı. Soğukta o kalın paltosunu alırdı peşine, yağmurda şemsiyesini unutmazdı.

Son 20 yıl benimle giderdi maça.

Evlat derdi, kaçta buluşalım. Dakikti. Bekletilmeyi sevmezdi asla da karşı tarafı bekletmezdi. Bu dünyada kafama göre bir adam bulamadım derdi bana.

Onun için Rizespor her şeyden önemli idi. Herkesin yardımına koşardı. Dededen kalma 100 yıllık KÜRKÇÜ dükkanı onun için değişime uğramadı. O kapı açık olacak. Dara düşen, yardıma ihtiyacı olan, esnaflar arasında sıkıntı yaşayan, evlenecek olan kız isteyen, kızını vermek isteyen ona gider di, oğlan hakkında Muharrem amca’dan bilgi alınırdı. Tabi Muharrem amca tanıyorsa , karşı tarafa kefil oluyorsa kız babası daha araştırmazdı bile, yuvalar kurulurdu, evlilikler olurdu..

Beni Hüsnü’den sonra oğlu gibi severdi ve herkese de alenen söylerdi.

Kimseye kırgınlığı olmazdı, herkesin derdine koşardı.

Rizespor’a hangi başkan ve yönetim gelirse gelsin mutlaka yanına gelirdi. Muharrem amcada tecrübelerini o başkanlara anlatırdı. Bu kulübü hangi zorluklarla kurduklarını, neleri yapmaları gerektiğini bir bir onlara sıralardı, bazen de yanlışı gördü mü fırçayı basardı..

Bu aylar yaklaştıkça küme düşme hattında olan çok sevdiği Rizespor’un kalan maçlarını ve rakiplerin kalan maçlarını tek tek büyük karton kağıda yazardı. İkimiz istişare ederdik o fikstür üzerinden. Ondan şu puan, bundan şu puan derken, rakip takımların da maçlarını hesap ederdik. Hesap kitabı zaten çok sağlam bir insandı.

Öyle şimdiki zamanda olduğu gibi futbolcu transferinde özel uçaklarla futbolcu alınmazdı. Onun döneminde gemiyle İstanbul’a gidilirdi. Sonra meşhur bir kahveye futbolcu pazarına uğranırdı. Bakılırdı, bu topçunun fiziği var mı? Bizde iş yapar mı? Pazarlık sonrası alınacak olan futbolcular yine İstanbul’dan Rize’ye gemi ile getirilirdi. Rizespor uğruna o sıkıntılı dönemlerde çekilen çilelerin, bana anlattıklarının 10’da birini bu satırlardan yazmaya kalksam şimdiki nesil ne anlatıyorsun der bana..

Hayatımda gördüğüm tanıdığım müthiş dürüst bir o kadar da saygın, aynı zamanda temiz yürekli bir insandı. Bir misafirinle yanına git, senden çok nezaketen ona ilgi gösterir, hal hatır sorar kendine kalın bardakla açık çay veya ihlamur, misafirlere ince bardakla demli çay hemen söylenirdi.

Dedim ya kimseyi kırmazdı. Bazen uzaktan kestirir di elimde sigara olduğunu fark ederdi, işte o zaman görünmeden arka taraftan dolaşırdı. O kadar nazik bir insandı. Tabi akşam dönüşü de fırçayı atardı, bırak derdi bana!..

Merkezdeki o dükkan 100 küsur yıllık. Para biriktirmedi kardeşi Recep amca ile birlikte. Müthiş bir abi & kardeş beraberliği. Şimdi ki abi kardeş ilişkileri ni görüyoruz!.. O kapı dost biriktirdi. O kapıdan içeri girdiğin an güler yüzlü esnaf Muharrem amca karşılar sizi, o kapıdan içeri girdiğiniz zaman tatlı dilli Recep amca karşılar size. O kapıdan içeri girdiğiniz zaman Hüsnü Kürkçü karşılar sizi. Hüsnü abinin bir ağırlığı vardır. Sözü, babası gibi senettir. Milletvekilliği teklifini kabul etmeyen özü, sözü bir “adam gibi adam” dır.

 

Muharrem amca iki şeye çok kızardı.

Birincisi Rizespor maçlarında hakem hatalarına. Rizespor’un canını yakan hakemlere karşı; Bilsem ki ceza almayacağım, hapis yatmayacağım o hakemin ağzını burnunu kırarım” derdi bana. Hem de kaç kez..

İkincisi ise Siyaset. Mecliste yapılan kavgalar. Ona da çok kızardı. Yakışmıyor derdi…

Transfer dönemleri hep sorardı. Var mı gelen giden evlat derdi.

Bende derdim ona. “Var Muharrem amca. Şu isimle anlaşmaya varıldı. İyi isim derdim ona, şöyle özellikler var derdim” ona..

O bana hep şunu söylerdi; Saha da göreceğiz. Bize ne katkı sağlayacağını sahada göreceğiz..

Pandemi nedeniyle son iki yıl evdeydi, çarşıya inmedi. Kurallara sıkı sıkı uydu. Bende son iki yıl 4 dini bayramda evine gittim, bayramlaştım, helallık aldım kendisinden.

Evin kapısında bayram sabahları bile ana gündem maddesi Rizespor’du. Gül ablanın yaptığı kahveleri yudumlarken hep Rizespor’u konuştuk, dertleştik.

 

Hayat bu..

Dün o kapıda Muharrem amca’nın tabutunun başında okunan kuranları dinledik, gözümün kenarından damlayan yaşlarla birlikte ve son yolculuğuna uğurladık kendisini.

Dün kılınan cenaze namazı o yağmur altında o sevenleri hep bir ağızdan helallık verdi.

İşte böyle tüm Rize’nin kalbine dokunmak, çok sevilmek, böyle bir şey. Bazı şeyleri parayla satın alamasınız.

Allah kendisinden razı olsun. Onu kalbimde yaşatmaya devam edeceğim..

Bambaşka bir İNSANDI, eşine az rastlanan bir İNSANDI

Allah nur içinde yatırsın, mekanı cennet olsun

Başta Hüsnü Kürkçü abime, ailesine bir kez daha baş sağlığı diliyorum.

BAMBAŞKA BİR İNSAN GÜLE GÜLE…

Selim Denizalp

 



Çok Okunanlar

2024-10-19 19:37:34