Salt, bu yıl Türkiye’de kent, toplum ve ekonomi tarihi ile 1950’ler sonrası mimarlık, tasarım ve sanat alanlarında yapılan 153 başvuru arasından seçilen altı projeye fon sağladı. 2013’ten bu yana her yıl düzenlenen Salt Araştırma Fonlarının 2022’de desteklenen bu projelerin sunulacak. Herkese açık olacak program 9 Aralık’ta Salt Galata’da gerçekleşecek. Düzenlenecek oturumlarda araştırmacılar, çalışmalarının yöntem, süreç ve verilerine ilişkin sunumlar yapacak, çalışmalar tartışılacak. Üç oturumdan oluşan programa çevrimiçi de katılınabilecek.

Fuarın gözdesi çocuklar: Tüyap iki yıllık salgın arasından sonra kapılarını açtı

Küratörlüğünü Helena Nikonole’nin üstlendiği sergi; yeni medya sanatının dilinde yapay sinir ağları olgusunu inceliyor. Proje çerçevesinde yapay zekâ hem bir araç hem de felsefi bir kavram olarak ele alınıyor ve yapay zekânın çağdaş sanat, kültür, insanlar ve toplum üzerindeki etkisi inceleniyor. Sergide, hem dünya çapında yeni medya sanatının önde gelen isimlerinin projeleri hem de sanat ve teknoloji kesişiminde deneyler yapan genç sanatçıların eserleri izleyiciyle buluşuyor. 11 Şubat’a kadar sürecek olan “Dijital Sezgiler” Akbank Sanat’ın Beyoğlu’ndaki binasında görülebilir.

Fuarın gözdesi çocuklar: Tüyap iki yıllık salgın arasından sonra kapılarını açtı

Sinema ve Televizyon Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SETEM) tarafından düzenlenen 10. Uluslararası İpekyolu Film Festivali sinemaseverlerle buluşmak için gün sayıyor. Festival, 10 Aralık’ta Didem Şahin’in yönetmenliğini yaptığı Acı ve Tatlı belgeseliyle özel seçki açılışını yapacak. Tevfik İsmailov belgeseli ve Bir Ustanın Ardından: Şafak Tavuk belgeseli de gösterilecek filmlerden. Uluslararası İpekyolu Film Festivali Seçkisi; dört farklı kategoride 13 farklı ülkenin filmlerinden oluşan bir seçkiyle izleyiciyle buluşacak. Film gösterimleri 10-12 Aralık’ta gerçekleşecek. Atlas Sineması’nda ücretsiz gösterilecek filmlere ek olarak Ustalarla Buluşma etkinlikleri de yapılacak.

Fuarın gözdesi çocuklar: Tüyap iki yıllık salgın arasından sonra kapılarını açtı

Fatih Edebiyat Günleri kapsamında yayına hazırlanan Hafıza ve Miras Fatih’in Edebiyat Durakları isimli kitap Fatih Belediyesi tarafından yayınlandı. Turgay Anar’ın hazırladığı çalışmada, Türk edebiyatının birçok önemli isminin mekan ve eseri üzerinde kurduğu ilişki yer alıyor. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Fatih’in edebiyat mahfillerinin yer aldığı eserde; Küllük Kahvesi, Çınaraltı, Sahaflar Çarşısı, Çorlulu Ali Paşa, Sultanahmet Cezaevi, Kızlarağası Medresesi gibi mekanlar var. Kitapta ayrıca, Necip Fazıl Kısakürek, Edip Cansever, Sezai Karakoç, Mehmet Akif Ersoy, Ahmet Hamdi Tanpınar gibi isimlerin semtin hangi mekanlarında vakit geçirip, nasıl bir toplumsal hafızadan beslendiklerine şahitlik etmek mümkün.

Ayşe Şasa Külliyatı Ketebe’de: 34 defter 5 bin not kağıdı

Küratör Mehmet Lütfi Şen’in 30 yılda bir araya getirdiği eserlerden oluşan Sanathane Resim ve Heykel Koleksiyonu Artizan Sanat’ta ilk kez sanatseverlerle buluşuyor. Aralarında Burhan Doğançay’ın Kurdeleler serisinden bir resim, Süleyman Saim Tekcan’ın At’nağme serisinden bir eser, Mehmet Ali Laga, Abidin Dino gibi Türk sanat tarihine yön veren sanatçıların eserleriyle birlikte 23 eser yer alacak. 7-17 Aralık’ta açık olacak sergi kapsamında, resim koleksiyonuyla birlikte Sanathane’de üretilen heykel çalışmalarından bir seçki de ziyaretçilerle buluşacak.

Ayşe Şasa Külliyatı Ketebe’de: 34 defter 5 bin not kağıdı

Areda Survey’in 1100 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği deprem araştırmasına göre Türk halkının yüzde 71,6’sı depreme yönelik önlem almıyor.

Tektonik konumu nedeniyle deprem riski altında bulunan Türkiye sıklıkla depremin olumsuz tablosuna maruz kalıyor. 23 Kasım 2022 tarihinde yaşanan Düzce depremi sonrasında gerçekleştirilen araştırmaya göre Türk halkının yüzde 28,4’ü depreme yönelik önlem alırken, yüzde 71,6’sı depreme yönelik önlem almıyor.

Düzce’de 4.1 büyüklüğünde deprem

Hollywood ödüllü Türk yönetmen Cevahir Çokbilir, gurbetçi ve engellilerin zorluklarını ve mücadelesini “Uğur’lu Anne” adlı uzun metrajlı filmle beyaz perdeye aktaracak. Küçük yaşlarda yaşadığı sağlık sorunu nedeniyle bedensel engelli kalan ve ailesinin göç ettiği Almanya’da müzikle engelleri aşan 35 yaşındaki Uğur Sofu’nun senaryosunu yazdığı film, Almanya’daki Hessen Film Enstitüsü’nce desteklendi. Çokbilir’in yönettiği film, engelini aşmak için Türk Halk Müziği ile ilgilenen, eğitim alarak beste ve klipler çeken sanatçı Uğur Sofu’nun müzikle hayata bağlanması ve yaşadıkları zorlukları konu ediniyor. Filmin çekimleri Almanya ve Türkiye’de yapılacak.

Anadolu’da festival heyecanı kalıcı: 4. Bingöl Kısa Film Festivali'nden izlenimler

Dünyada gastronomi alanında en prestijli ödül olarak kabul edilen Gourmand World Cookbook Awards (Gourmand Dünya Yemek Kitabı Ödülleri) 2023 seçkisinde “Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı” kitabı, “Gastrodiplomasi” ve bu yıl ilk kez verilecek ”First Lady” kategorilerinde ödüle aday gösterildi. Emine Erdoğan’ın öncülüğünde Cumhurbaşkanlığı himayesinde hazırlanan, Türk mutfağının zenginliğini uluslararası alanda tanıtmayı amaçlayan “Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı” kitabı, Türkiye’nin gastronomi alanında önde gelen akademisyenleri ve şeflerince hazırlandı. Ödül töreninin 2023 Mayıs ayı sonunda gerçekleştirilmesi planlanıyor.

Anadolu’da festival heyecanı kalıcı: 4. Bingöl Kısa Film Festivali'nden izlenimler

Camın ışıklı ve renkli dünyası, “Uyum ve Denge: Cam Işıkla Yaşar” sergisi, Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Galeride Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz’un katılımıyla açıldı. Cam Ocağı Vakfı’nın 20’nci yılı ve Birleşmiş Milletler Uluslararası Cam Yılı kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı destekleriyle düzenlenen serginin küratörlüğünü Seda Yavuz üstlendi. Sergide Cam Ocağı Vakfı’nın kuruluşundan bu yana sanatçıların eserleriyle oluşturulan 2 bin 300 parçayı aşan koleksiyonundan, seçilmiş eserler ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor. Sergi 25 Aralık’a kadar AKM Galeride ziyaret edilebilecek.

Malcolm X rehberim oldu: Milletvekili Serkan Bayram’ın hikayesi ‘Buğday Tanesi’yle beyaz perdede

Kırgız kültürünün zirvesi, hazinesi, gururu ve gençlik için büyük bir güç olan Manas Destanı’nı anlatma geleneği bütün canlılığıyla devam ediyor. Dünyanın en uzun destanı özelliğine sahip Manas Destanı, bin yıl önceki Kırgızların kahramanı Manas’ın, halkın yaşam tarzı, örf ve adetleri, coğrafyası, gelenekleri, dini ve inançları, masalları, halklar arasındaki ilişkilerin yanı sıra kahramanlık hikayelerinden oluşuyor. Manas Destanı’nı ezbere bilen ve anlatmayı meslek edinen kişilere Manasçı adı veriliyor. Kırgızların farklı ağızlardan alınarak yazılan 35 farklı Manas Destanı bulunuyor. Ülkede 20 binden fazla Manasçının bulunduğu tahmin ediliyor.

Malcolm X rehberim oldu: Milletvekili Serkan Bayram’ın hikayesi ‘Buğday Tanesi’yle beyaz perdede